1. Tehdit Suçunun Hukuki Çerçevesi ve Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca tehdit suçu, bireyin özgür iradesine yönelen ve mağdurda korku yaratma amacı güden bir fiil olarak düzenlenmiştir. Kanunun lafzına göre, ‘Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’ Bu suç, mağdurun iç dünyasına yönelen, somut bir zarar doğurmasa bile mağdurun algısında ciddi bir korku ve endişe yaratma potansiyeli taşıyan fiilleri kapsar. Tehdit suçu, gerek sözlü gerekse yazılı, doğrudan veya dolaylı yollarla (örneğin sosyal medya veya mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla) işlenebilir.

2. Suçun Unsurları
Tehdit suçunun oluşabilmesi için belli başlı unsurların bir arada bulunması gerekir:
– Failin mağdura yönelik olarak ciddi bir kötülük yöneltmesi,
– Bu kötülüğün mağdurun kendisine, yakınına veya mal varlığına yönelik olması,
– Tehdidin, mağdurda ciddi korku yaratacak nitelikte olması,
– Failin bu fiili bilerek ve isteyerek işlemesi.

Yargıtay içtihatlarına göre, tehdidin mağdurda gerçek bir korku yaratması yeterlidir; tehdit edilen fiilin gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi gerekmez. Örneğin, failin silah göstererek ‘seni öldüreceğim’ demesi somut bir saldırı içermese de, suçun oluşması için yeterlidir.

3. Nitelikli Tehdit Halleri
TCK m.106/2 kapsamında bazı tehdit biçimleri, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli haller olarak düzenlenmiştir:
– Silahla tehdit,
– Birden fazla kişiyle birlikte tehdit,
– Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyarak tehdit (örneğin maske kullanmak),
– Aleniyet taşıyan tehdit (örneğin sosyal medya, açık alan konuşmaları),
– Suç örgütü adına tehdit.

Bu hallerde fail, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Aleniyetin varlığı ayrıca, kamu güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğu gerekçesiyle suçun ağırlığını artıran bir faktördür.

4. Şikâyet, Uzlaştırma ve Zamanaşımı
TCK m.106 kapsamında şikâyet şartı, suçun işlendiği şekle göre değişiklik göstermektedir:

– TCK m.106/1. fıkra 1. cümlede düzenlenen tehdit (hayata, vücut dokunulmazlığına veya cinsel dokunulmazlığa yönelik) şikâyete tabi değildir ve re’sen soruşturulur.
– Aynı fıkranın 2. cümlesinde yer alan malvarlığına yönelik tehdit veya sair tehdit eylemleri ise şikâyete tabidir.
– TCK m.106/2’de yer alan nitelikli tehdit hallerinin (silahla, alenen, birden fazla kişiyle veya suç örgütü adına) takibi de şikâyete bağlı değildir ve re’sen soruşturulur.

– Uzlaştırma:
– Şikâyete tabi tehdit suçları (malvarlığına yönelik tehdit) uzlaştırmaya tabidir.
– Re’sen soruşturulan tehdit suçlarında uzlaştırma uygulanmaz.

– Dava zamanaşımı süresi genel olarak 8 yıldır.

5. Tehdit Suçunda Delil ve İspat Araçları
Tehdit suçunun ispatı bakımından mağdurun beyanı önem arz etmekle birlikte, diğer destekleyici delillerin varlığı da büyük önem taşır. Uygulamada kullanılan başlıca deliller şunlardır:
– Tanık beyanları,
– Ses ve görüntü kayıtları (hukuka uygun elde edilme koşuluyla),
– Sosyal medya mesajlaşmaları, SMS, WhatsApp kayıtları,
– Kamera kayıtları,
– Mağdurun psikolojik durumu ile ilgili raporlar.

Yargıtay, özellikle dijital delillerin doğruluğunu ve elde ediliş yöntemini titizlikle değerlendirmekte, delil yasaklarına aykırılık halinde hüküm kurmamaktadır.

6. Yargıtay Uygulamaları
Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin içtihatları, tehdit suçunun oluşup oluşmadığına dair değerlendirmelerde olayın tüm koşullarını dikkate almaktadır. Örneğin, silahla tehdit suçu bakımından bir kararında şu değerlendirmede bulunulmuştur:

“Sanığın yanında silah bulunmasına rağmen mağdurun silahı görmediği ve sanığın bu silahla mağduru tehdit ettiğine dair dosyada yeterli delil bulunmadığı takdirde, nitelikli tehdit suçu (TCK 106/2) oluşmaz.”

Bu karar, tehdidin hangi koşullarda nitelikli hale geleceği konusunda önemli bir içtihattır. Yargıtay tehdidin görünürlük, algılanabilirlik ve failin niyeti yönlerinden somut bir değerlendirme yapmaktadır.

7. Tehdit Suçuna Karşı Alınabilecek Hukuki Tedbirler
Mağdur, tehdit suçu karşısında aşağıdaki hukuki yolları kullanabilir:
– Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmak,
– Gerekirse koruma tedbiri (örneğin uzaklaştırma kararı) talep etmek,
– Delil toplamak ve kayıt altına almak,
– Manevi tazminat davası açmak.

Aile içi tehditlerde, 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma tedbirleri alınması da mümkündür.

8. Sonuç
Tehdit suçu, bireyin temel haklarını hedef alan, doğrudan mağdurun iç dünyasına yönelen bir suçtur. 2025 yılı itibarıyla dijital mecralarda işlenen tehdit suçlarında artış gözlenmekte ve bu durum hem soruşturma hem de yargılama süreçlerini daha teknik hâle getirmektedir.

arama

hakkımda

Mesleğe adım attığım ilk günden bu yana, yalnızca kanun maddelerini ezberleyen değil; aynı zamanda olayın insani yönünü gözeten, gerçek ihtiyaçları anlayan ve her müvekkiline özel çözümler geliştiren bir hukukçu olmayı benimsedim.

Hukuku, insan hayatını doğrudan etkileyen ve dikkatle icra edilmesi gereken bir sorumluluk alanı olarak görüyorum. Bu bakış açısıyla, her gün mesleğimi yeniden sorguluyor, gelişime açık bir yaklaşımla hem kendimi hem verdiğim hizmeti daha ileriye taşımaya çalışıyorum.