Hakaret Suçu Nedir?
Hakaret suçu, bir kişiye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek somut veya soyut nitelikteki isnat ve ifadelerin yöneltilmesidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen bu suç, hem sözlü hem yazılı hem de davranış yoluyla işlenebilir. 2025 yılı itibarıyla, sosyal medya paylaşımları, mesajlaşma uygulamaları ve dijital ortamlar da bu suç kapsamında değerlendirilmekte ve kapsamı genişlemektedir.

TCK 125. Madde: Hakaretin Yasal Tanımı
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre:
– Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek somut bir fiil ya da olgu isnat edilmesi,
– Sövmek suretiyle kişilik haklarına saldırılması hakaret suçunu oluşturur.

Hakaret suçunun oluşması için mağdurun bu sözleri işitmiş ya da öğrenmiş olması gerekir. Suç, aleniyet kazanmışsa (örneğin sosyal medya aracılığıyla), ceza artırımı söz konusu olur.

Hakaret Suçunun İşlenme Biçimleri
– Yüz yüze hakaret: Bire bir iletişim sırasında sözlü veya davranışsal olarak.
– Telefonla veya mesajla hakaret: SMS, WhatsApp, e-posta veya arama yoluyla yapılan ifadeler.
– Sosyal medya yoluyla hakaret: Twitter, Instagram, Facebook gibi platformlar üzerinden yapılan yorum ve paylaşımlar.
– Basın ve yayın yoluyla hakaret: Gazete, televizyon veya internet haberleri aracılığıyla kamuoyuna duyurulan beyanlar.

2025 itibarıyla dijital ortamlar üzerinden işlenen hakaretler artmış olup, yargı bu konuda daha duyarlı ve kapsamlı değerlendirme yapmaktadır.

Hakaret Suçunda Cezai Yaptırımlar

TCK m.125’e göre hakaret suçu:
– 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
– Suç alenen (örneğin sosyal medya üzerinden) işlenmişse ceza altıda biri oranında artırılır.
– Kamu görevlisine görevinden dolayı yapılmışsa ceza yarı oranında artırılır.
– Dini, mezhebi, siyasi ya da toplumsal değerler üzerinden hakaret edilmişse nitelikli hal sayılır.

Hakaret suçu, genellikle adli para cezasına çevrilmekte veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmektedir.

Şikâyet Süresi ve Zamanaşımı
Hakaret suçu, şikâyete tabi suçlardan biridir. Mağdur, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. Bu sürenin geçirilmesi halinde soruşturma yapılamaz. Şikâyet savcılığa doğrudan yapılabileceği gibi, kolluk birimleri aracılığıyla da yapılabilir.

Hakaret Suçu Uzlaştırmaya Tabi Midir?
Hakaret suçu,  genellikle uzlaştırmaya tabi suçlar arasında yer almaktadır. Ancak bazı istisnalar bulunmaktadır:

– Kişiler arası hakaret (örneğin sosyal medya üzerinden bireye hakaret): Uzlaştırmaya tabidir.
– Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret (TCK m.125/3-a): Uzlaştırmaya tabi değildir.
– Basın ve yayın yoluyla işlenen hakaret: Uzlaştırmaya tabi değildir, Yargıtay kararlarına göre bazı durumlarda uzlaştırmaya tabi sayılabilir ancak uygulama farklılık gösterebilir.

Uzlaştırmaya tabi hakaret suçlarında, savcılık dosyayı uzlaştırma bürosuna yönlendirir. Tarafların anlaşması halinde dava açılmaz; anlaşma sağlanamazsa yargı süreci başlar.

İspat Yöntemleri ve Deliller
– Ses kaydı (hukuka uygun şekilde alınmışsa),
– Tanık beyanı,
– Sosyal medya ekran görüntüsü,
– WhatsApp veya SMS yazışmaları,
– Kamera kayıtları,
– Medya içerikleri (haber, video, vs.).

Delillerin dijital olması durumunda, bunların zaman damgası içermesi ve değiştirilemeyecek formatta saklanması tavsiye edilir.

Yargıtay Uygulamaları
– Hakaretin aleni şekilde yapılması durumunda, Yargıtay cezayı artırmakta kararlıdır.
– ‘Siyasi eleştiri’ ile ‘hakaret’ sınırını belirlerken kullanılan üslup önemlidir.
– Sosyal medya üzerinden hakarette bulunan kişinin kimliği tespit edilebilirse ceza uygulanmaktadır.
– Mesajlaşma uygulamaları üzerinden hakaret, özel alan sayılmakta ancak mağdurun şikâyetiyle dava açılabilmektedir.

Hakaret Suçuna Karşı Ne Yapılabilir?
– Savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir.
– Manevi tazminat davası açılabilir.
– Suç işlenme biçimi uygunsa tedbir (örneğin sosyal medya hesabının kapatılması) talep edilebilir.

Sonuç
Hakaret suçu, kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan ciddi bir suçtur. 2025 itibarıyla dijital platformlarda bu suça dair başvurular artmıştır ve yargı bu konuda daha hızlı ve etkili kararlar vermeye yönelmiştir. Kişilerin onur ve saygınlıklarına yapılan saldırılar karşısında hem cezai hem de hukuki yollarla hak aramaları mümkündür. Bilinçli hareket edilmesi, delillerin korunması ve hukuki danışmanlık alınması önem arz etmektedir.

arama

hakkımda

Mesleğe adım attığım ilk günden bu yana, yalnızca kanun maddelerini ezberleyen değil; aynı zamanda olayın insani yönünü gözeten, gerçek ihtiyaçları anlayan ve her müvekkiline özel çözümler geliştiren bir hukukçu olmayı benimsedim.

Hukuku, insan hayatını doğrudan etkileyen ve dikkatle icra edilmesi gereken bir sorumluluk alanı olarak görüyorum. Bu bakış açısıyla, her gün mesleğimi yeniden sorguluyor, gelişime açık bir yaklaşımla hem kendimi hem verdiğim hizmeti daha ileriye taşımaya çalışıyorum.