Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), bireyin özgürlüğüne yönelik müdahaleleri sıkı usul kurallarına bağlamış, keyfi işlemleri engellemek adına net düzenlemeler getirmiştir. Gözaltı da bu kapsamda sıkı denetim altına alınmış işlemlerden biridir. Bu makalede, gözaltı süreci ve bu süreçte bireyin sahip olduğu haklar CMK hükümleri ışığında açıklanmaktadır.
1. Yakalama ve Gözaltı Arasındaki Fark
CMK m. 90’a göre, kolluk görevlileri bir kişiyi suçüstü hâlinde veya hakkında yakalama emri varsa yakalayabilir. Yakalanan kişi, en kısa sürede Cumhuriyet savcısına bildirilir.
CMK m. 91’e göre, savcı tarafından gözaltı kararı verilebilir. Gözaltı, kişinin soruşturma sürecinde geçici olarak alıkonulmasını ifade eder. Yakalama, gözaltıdan önceki ilk adımdır.
2. Gözaltı Süresi
CMK m. 91/1-2’ye göre bireysel suçlarda gözaltı süresi en fazla 24 saattir. Kişi derhal bir hekime muayene ettirilerek sağlık durumu tespit edilir. Gözaltı süresi, kişinin yakalandığı andan itibaren başlar.
CMK m. 91/3 uyarınca, toplu suçlarda (en az üç kişi tarafından işlenen suçlar) gözaltı süresi savcının yazılı emriyle her defasında bir günü geçmemek üzere uzatılabilir. Ancak toplam süre 4 günü geçemez.
3. Avukatla Görüşme Hakkı – CMK m. 154
CMK m. 154/1’e göre, gözaltına alınan kişi müdafii (avukat) ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu görüşme sırasında herhangi bir kolluk görevlisi bulunamaz.
CMK m. 154/2’ye göre, Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki bazı suçlarda, savcının yazılı emriyle avukatla görüşme 24 saat süreyle kısıtlanabilir. Ancak bu sürede ifade alınamaz.
4. Gözaltında Sağlık Kontrolü – CMK m. 90 Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.9
Gözaltına alınan kişi, gözaltının başlangıcında ve bitiminde mutlaka bir hekime muayene ettirilmelidir. Bu kontrol, kötü muamelenin önlenmesi ve sağlık durumunun belgelendirilmesi açısından zorunludur. Muayene bulguları kayıt altına alınır ve kişinin dosyasına eklenir.
5. Yakınlara Bildirme Yükümlülüğü – CMK m. 95
CMK m. 95 uyarınca, gözaltına alınan kişinin bir yakınına, eşine veya belirlediği bir kişiye gözaltı işlemi hakkında derhal bilgi verilmelidir. Bu yükümlülük, kolluk kuvvetleri tarafından yerine getirilir.
6. Susma Hakkı ve İfade – CMK m. 147
CMK m. 147’de, ifade alınması sırasında şüpheliye öncelikle susma hakkına sahip olduğu, ifadesinin aleyhine delil olarak kullanılabileceği ve müdafi yardımından yararlanma hakkı olduğu bildirilmelidir. Bu bildirim yapılmadan alınan ifadeler geçersiz sayılır.
7. Hukuka Aykırı Gözaltı ve Tazminat Hakkı – CMK m. 141
CMK m. 141’e göre, hukuka aykırı olarak gözaltına alınan veya süresi aşılarak alıkonulan kişiler, devletten tazminat talep edebilir. Tazminat talepleri, ağır ceza mahkemelerinde görülür ve gözaltı sürecindeki usulsüzlükler bu davalarda delil olarak ileri sürülebilir.
Sonuç
Gözaltı uygulaması, kişinin özgürlüğünü doğrudan etkileyen ciddi bir işlemdir. Bu nedenle, CMK tarafından sıkı usul hükümleriyle düzenlenmiş ve vatandaşın temel hakları koruma altına alınmıştır. Gözaltı süreciyle karşılaşan herkesin, CMK’nın sağladığı haklardan haberdar olması, hak kaybını önlemek adına son derece önemlidir. Şüpheli veya sanık durumundaki kişiler en kısa sürede avukat desteği almalıdır.