1. Giriş: Belgede Sahtecilik Suçunun Önemi
Belgede sahtecilik suçu, hem bireyleri hem de kamuyu doğrudan etkileyen, güven ilişkisini zedeleyen ve adaletin tecellisini engelleyebilecek ağır sonuçlar doğuran bir suçtur. Günümüzde dijitalleşme ile birlikte suçun işlenme yöntemleri çeşitlenmiş; sahte e-imza, elektronik kayıtlar, dijital diploma ve uzaktan belge düzenleme yöntemleri ile yeni bir boyuta taşınmıştır. 2025 yılı itibarıyla adli merciler, sahtecilik suçlarına karşı daha sıkı tedbirler almakta, Yargıtay ise istikrar kazanmış içtihatlarla uygulamayı yönlendirmektedir.
2. TCK’ya Göre Belgede Sahtecilik Suçunun Hukuki Dayanağı
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) belgede sahtecilik suçları, kamu güvenini korumaya yönelik suçlar arasında yer alır ve iki başlık altında düzenlenmiştir:
– TCK m.204: Resmî belgede sahtecilik,
– TCK m.207: Özel belgede sahtecilik.
Resmî belgeler, kamu görevlileri tarafından görevleri gereği düzenlenen belgelerdir. Örneğin: tapu senedi, mahkeme kararı, diploma, ruhsat, sağlık raporu gibi belgeler. Özel belgeler ise bireyler arasında düzenlenen ve hukuki sonuç doğuran her türlü yazılı belgedir: kira sözleşmesi, senet, vekâletname vb.
Her iki sahtecilik türü, belgeyi düzenleyen, değiştiren ya da kullanan kişileri sorumlu tutar. Kullanma suçu, belge düzenleme suçundan bağımsız olarak ayrıca cezalandırılır.
3. Resmî Belgede Sahtecilik (TCK m.204)
TCK m.204/1: ‘Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’
Ağırlaştırıcı Hâl (TCK m.204/2): Kamu görevlisi, görevinden kaynaklanan kolaylıktan yararlanarak sahte belge düzenlerse ceza yarı oranında artırılır.
Uygulamada önemli olan, suçun maddi unsurudur: belge sahte mi, değiştirildi mi, başkasını aldatabilecek durumda mı? Basit bir yazım hatası veya görünür bir eksiklik sahtecilik sayılmaz, ancak belge sistemli ve kasıtlı şekilde değiştirilmişse suç oluşur.
4. Özel Belgede Sahtecilik (TCK m.207)
Bu suç, kişiler arasında düzenlenen ve hukuki sonuç doğuran özel belgelerle ilgilidir. Sahte belgeyi düzenleyen, kullanan veya başkasına sunan herkes bu suçtan sorumlu olur.
– Cezası: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis.
– Suçun dava konusu yapılması için çoğu zaman belgenin bir kamu kurumuna sunulmuş olması gerekir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, özel belge sahteciliği yapan kişi, belgeyi mahkemeye sunarak kamu güvenine müdahale etmişse, eylem resmî belge sahteciliği olarak nitelendirilebilir.
5. Sahte Diploma Suçu ve 2025 Yargı Uygulamaları
Sahte diploma düzenlemek ve kullanmak özellikle kamu kurumlarına yerleşme, akademik unvan elde etme veya mesleki yeterlilik iddiası gibi ciddi sonuçlara yol açmaktadır.
2025 yılı içinde yayımlanan Yargıtay kararlarında:
– Birçok kişi sahte diplomayla kamu görevine yerleşmiş, tespit sonrası ceza almış,
– Sahte diploma kullanan kişi kadar, belgeyi düzenleyen kişi de cezalandırılmıştır.
– Ayrıca, bu kişiler hakkında kamu görevinden çıkarma ve maaş iadesi gibi idari yaptırımlar da uygulanmaktadır.
Yargıtay, diploma düzenlemeye yetkili olmayan kişi ya da kurum tarafından hazırlanan belgeleri açıkça sahte saymakta ve failin kastını araştırmamaktadır.
6. Sahte E-İmza ile Belge Düzenleme ve Elektronik Evrakta Sahtecilik
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’na göre, e-imza fiziksel imza ile aynı hukuki geçerliliğe sahiptir. Bu nedenle e-imza kullanılarak düzenlenen belgelerde sahtecilik yapılması halinde hem TCK hükümleri, hem de bilişim suçları devreye girer.
Uygulamada artış gösteren başlıca örnekler:
– Başka bir kişinin e-imzasını izinsiz kullanarak belge düzenleme,
– Kurum içi yazışmalarda sahte e-imza ile onay verme,
– Sahte yazılım aracılığıyla e-imza üretilmesi.
Yargıtay’ın yaklaşımı: E-imzanın kişisel şifrelerle korunduğu kabul edilerek, yetkisiz kullanımı açıkça cezalandırılmaktadır. Bu gibi durumlar sadece sahtecilik değil, aynı zamanda veri güvenliğine saldırı olarak da soruşturulur.
7. Uygulamada Sık Görülen Sahtecilik Olayları
– Sahte kira sözleşmeleriyle tahliye davalarında haksız avantaj sağlanması,
– Sahte sağlık raporları ile malulen emeklilik ya da raporlu ilaç alınması,
– Banka evraklarında oynama yapılarak kredi alınması,
– Sahte şirket belgeleriyle ihaleye girilmesi veya vergi kaçırılması.
Bu belgelerin kamu kurumlarına sunulması hâlinde, suç resmî belgede sahtecilik olarak nitelendirilir ve daha ağır ceza verilir.
8. Delil Olarak Sahte Belge Kullanımı ve Yargı Yaklaşımı
Mahkemeye, icra müdürlüğüne veya notere sunulan sahte belgeler sadece düzenlenmesi açısından değil, kullanılması açısından da suç teşkil eder. TCK sisteminde hem düzenleyici hem kullanıcı sorumludur.
Yargıtay’ın kriterleri şunlardır:
– Belgenin kamu güvenini zedeleme potansiyeli var mı?
– Belge, resmi bir işleme etki ediyor mu?
– Kullanıcı, belgenin sahte olduğunu biliyor muydu?
Özellikle yargı mercilerine sunulan sahte belgeler için ceza verilme oranı oldukça yüksektir.
9. Zamanaşımı, Şikâyet Süreci ve Cezai Sonuçlar
– Belgede sahtecilik suçları şikâyete tabi değildir, savcılık tarafından re’sen soruşturulur.
– Genel zamanaşımı süresi 8 yıldır.
– Kamu görevlisi tarafından işlenmişse, ceza artırılır; HAGB, erteleme ve para cezasına çevirme ihtimali azalır.
Dava süreci:
– Delil toplama ve belge incelemesi,
– Kriminal raporlar (imza karşılaştırmaları, belge orijinallik testleri),
– Uzman bilirkişi görüşleriyle desteklenir.
10. Sonuç ve Değerlendirme
Belgede sahtecilik suçları, bireylerin iyi niyetini ve kamu güvenini hedef alır. Sahte diploma, e-imza, kira sözleşmeleri gibi araçlarla yapılan sahtecilikler sadece bireyler arasında değil, toplumsal düzen açısından da tehlikelidir. Dijital belgelerin yaygınlaşması, adli süreçlerde sahtecilik suçunun hem işlenmesini hem de tespitini farklılaştırmıştır.
Bu nedenle suçun oluşup oluşmadığı, hangi tür belgeye müdahale edildiği, belgenin kullanılıp kullanılmadığı gibi noktalar somut olayın şartlarına göre değerlendirilmelidir.