Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), kişi özgürlüğünü sınırlayan koruma tedbirlerini ancak belirli şartlar altında ve hâkim kararıyla mümkün kılmıştır. Bu kapsamda tutuklama ve adli kontrol tedbirleri, bireyin özgürlüğünü kısıtlayan iki önemli yargılama aracıdır. Bu makalede CMK hükümleri çerçevesinde adli kontrol ve tutuklama kurumları açıklanacaktır.
1. Tutuklama Nedir?

CMK m. 100’e göre tutuklama, kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve bir tutuklama nedeninin bulunması hâlinde, kişinin hâkim kararıyla cezaevine konularak geçici olarak özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Tutuklama, yargılamanın sağlıklı yürütülmesi amacıyla başvurulan istisnai bir koruma tedbiridir.
2. Tutuklama Şartları – CMK m. 100

CMK m. 100/1’e göre tutuklama kararı verilebilmesi için:
– Kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin bulunması,
– Bir veya birden fazla tutuklama nedeninin mevcut olması gerekir.

CMK m. 100/2’ye göre tutuklama nedenleri şunlardır:
– Kaçma şüphesi,
– Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme tehlikesi,
– Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması ihtimali.
3. Katalog Suçlar – CMK m. 100/3

CMK m. 100/3’e göre bazı ağır suçlar bakımından tutuklama nedeninin varlığı varsayılır. Bu suçlar arasında:
– Kasten öldürme (TCK m. 81–82),
– İşkence (TCK m. 94),
– Cinsel saldırı (TCK m. 102),
– Çocukların cinsel istismarı (TCK m. 103),
– Uyuşturucu madde ticareti (TCK m. 188) gibi suçlar yer alır.
4. Adli Kontrol Nedir? – CMK m. 109

CMK m. 109’a göre, tutuklama kararı verilebilecek durumlarda, şüpheli veya sanığın tutuklanmadan serbest bırakılmasına karar verilebilir. Bu durumda kişi hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanır. Adli kontrol, özgürlüğü sınırlayıcı ancak tutuklamaya alternatif nitelikte bir önlemdir.
5. Adli Kontrol Tedbirleri – CMK m. 109/3

CMK m. 109/3’te sayılan adli kontrol tedbirleri şunlardır:
– Yurt dışına çıkamamak,
– Belirli yerlere gitmekten yasaklanmak,
– Belirli kişilerle görüşmeme,
– Belirli bir meslek veya faaliyeti yapmaktan yasaklanmak,
– Hakim tarafından belirlenen yerlere düzenli aralıklarla başvurma,
– Denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulmak,
– Elektronik kelepçe uygulaması (109/3-j).
6. Tutuklama Hâlinin Gözden Geçirilmesi – CMK m. 108

CMK m. 108’e göre, soruşturma evresinde tutukluluk hâli her 30 günde bir Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından re’sen gözden geçirilir. Bu inceleme sonucunda tutukluluğun devamına veya tahliyeye karar verilebilir.
7. Tutuklama ve Adli Kontrol Kararına İtiraz – CMK m. 101 ve 110

CMK m. 101’e göre, tutuklama ve adli kontrol kararları gerekçeli olarak verilir. Bu kararlara karşı 7 gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, bir üst mahkeme tarafından değerlendirilir.
8. Tutuklamaya Alternatif Olarak Adli Kontrol

Anayasa m. 19 ve CMK düzenlemeleri uyarınca kişi özgürlüğü esastır. Tutuklama, yalnızca zorunlu hâllerde ve son çare olarak uygulanmalıdır. Hâkim, tutuklama kararı vermeden önce adli kontrol tedbirlerinin yeterli olup olmayacağını değerlendirmelidir.
Sonuç

Ceza muhakemesinde kişi özgürlüğünü sınırlayan koruma tedbirleri dikkatle uygulanmalıdır. CMK, tutuklama ve adli kontrol kararlarını sıkı şartlara bağlamış ve bireyin haklarını güvence altına almıştır. Bu nedenle her birey, bu kararların gerekçesini bilmeli ve gerektiğinde hukuki yollarla haklarını aramalıdır.

arama

hakkımda

Mesleğe adım attığım ilk günden bu yana, yalnızca kanun maddelerini ezberleyen değil; aynı zamanda olayın insani yönünü gözeten, gerçek ihtiyaçları anlayan ve her müvekkiline özel çözümler geliştiren bir hukukçu olmayı benimsedim.

Hukuku, insan hayatını doğrudan etkileyen ve dikkatle icra edilmesi gereken bir sorumluluk alanı olarak görüyorum. Bu bakış açısıyla, her gün mesleğimi yeniden sorguluyor, gelişime açık bir yaklaşımla hem kendimi hem verdiğim hizmeti daha ileriye taşımaya çalışıyorum.